Menu
En iyi Manavgat Avukatı
  • Anasayfa
  • Biz
  • İletişim
  • Blog
Close Menu
31/07/2021

Hırsızlık Suçu Ve Unsurları

Manavgat Avukat Makaleler

Tck madde 141’de düzenlenen hırsızlık suçu, zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malın, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alınması olarak tanımlanmıştır.

Hırsızlık suçunun konusunu başkasına ait bir mal oluşturur. Mal taşınabilir bir nitelikte olmalıdır. Taşınmaz mallar bu suçun konusu olamazlar. Ayrıca mail fail dışında başka bir kişiye ait olması gerekir. Ayrıca malın kişiye aidiyetinin bulunması gerekir. Herhangi bir aidiyet olmadan doğada bulunan sahipsiz mallar bu suçun konusunu oluşturmazlar.

Hareket Unsuru ise taşınırı bulunduğu yerden almaktır. Malın bulunduğu yer ibaresi ile anlatılmak istenen husus , bir malın bulunduğu yer mekandır, malik veya zilyedin nüfuz ve egemenlik alanıdır.

Failin zilyetliği kurmasından maksat ise failin taşınır bir mal üzerinde tasarruf edebilecek surette onu kendi egemenlik alanına sokması demektir. Bu alma durumunda malın zilyedi kişinin rızasının olmaması gerekir.

Kanun koyucu bu suçta ayrıca maksat aramaktadır. Bu maksat, failin yarar sağlamak amacıyla hareket etmesidir. Bu kendisi için yarar sağlama amacı olabileceği gibi başkası içinde olabilir.

Nitelikli hırsızlık suçu TCK md. 142’de düzenlenmiştir. Nitelikli hırsızlık suçunun cezası işlenen fiillere göre 2 gruba ayrılmıştır:

a. Hırsızlık suçu;

  • Kamu kurumlarında ya da  ibadete ayrılmış yerlerde bulunan herhangi bir kimseye ait eşya hakkında veya kamu hizmetine özgülenmiş mallar hakkında ( md. 142/1-a),
  • Toplu taşıma araçlarında veya bunların duraklarında, varış veya kalkış yerlerinde (md.142/1-c),
  • Afet veya genel bir felaketin etkilerini önlemek veya azaltmak amacıyla hazırlanan mal hakkında (md.142/1-d),
  • Gelenek veya özgülenme veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında (md.142/1-e),

işlenirse fail 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

b. Hırsızlık suçu;

  • Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak (md.142/2-a),
  • Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle (md.142/2-b),
  • Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak (md.142/2-c),
  • Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak “veya kilitlenmesini engellemek” suretiyle (md.142/2-d),
  • Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle (md.142/2-e),
  • Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak (md.142/2-f),
  • Büyük veya küçük baş hayvan hakkında (md.142/2-g),
  • Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında (md.142/2-h),

işlenirse fail hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Hırsızlık suçunun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.

Hırsızlık suçunun sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, “5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına” hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, “ceza yarı oranında artırılır” ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur (TCK md. 142/3).

Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır. (md. 142/5)

Hırsızlık suçunun basit veya nitelikli tüm şekilleri resen soruşturulmaları gereken suçlardandır. Hırsızlık suçu, takibi şikayete bağlı suçlar arasında değildir ve  suçun bir şikayet süresi de yoktur. Suçun en basit halinde bile 8 yıl olan dava zamanaşımı süresi içerisinde şikayet edildiğinde soruşturma başlatılabilir.

Şikayetçi, kamu davası açıldıktan sonra duruşmaların devam ettiği herhangi bir aşamada müdahale talebinde bulunarak ceza davasında taraf sıfatını kazanabilir. Şikayetten vazgeçme, kamu davasının düşmesi sonucunu doğurmaz.

Basit hırsızlık suçu , uzlaştırma kapsamındadır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında, öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.

Basit veya nitelikli hırsızlık suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

İş Akdinin Feshi İbraname Dilekçesi Örneği Ceza Hakiminin Kararlarının Hukuk Hakimleri Açısından Bağlayıcılığı

Related Posts

Makaleler

Ceza Hakiminin Kararlarının Hukuk Hakimleri Açısından Bağlayıcılığı

Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesine etkisi,  TBK.m.74’de düzenlenmiş ve bu maddede ceza-hukuk ilişkisinin tümünü değil yalnızca haksız eylemden doğan tazminat davaları yer almış bulunmaktadır. 6098 sayılı yeni TBK. 74.maddesine göre : “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi […]

Makaleler

Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması Nedir?

Türk Ceza Kanunu’muzun 170. maddesinde düzenlenen Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması suçu,  kişilerin malvarlıkları, vücut bütünlüğü ve yaşam haklarına yönelik olarak gerçekleştirilen, tehlike arz eden eylemlerin cezalandırılması ve bu sayede insanların huzur, sükun ve güven içerisinde sosyal yaşantılarının devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması suçu, seçimlik hareketli, yani birden fazla ve farklı eylemle […]

Makaleler

Hangi Hallerde Sanık Hakkında Beraat Kararı Verilir?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2. maddesinde; Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması, Yüklenen suç açısından failin kast ve taksinin bulunmaması, Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması, Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması hallerinde beraat kararı verileceği düzenleme altına alınmıştır. Hakkında ceza […]

Makaleler

Ceza Davasında Düşme Kararı Verilmesi Nedir? Şartları Nelerdir?

Düşme kararı, CMK 223/8. maddesinde sayılan hüküm çeşitlerinden biridir. Genel olarak TCK’da öngörülen düşme sebeplerinin var olması veya soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmemiş olması hallerinde düşme kararı verilir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen düşme sebepleri şu şekildedir; 1-) Sanığın Ölümü: TCK m.64 uyarınca sanığın ölümü halinde açılmış olan kamu davasının düşürülmesine karar verilir. 2-) Genel […]

Makaleler

İdari Yargıda Islah Müessesesi Uygulanabilir Mi?

Islah, hukuk yargılamamızda iddiayı ve savunmayı genişletme veya değiştirme yasağının mevcut olması sebebiyle, bu yasağın getirebileceği sakıncaları bertaraf etmek üzere mevcut olan bir müessesedir. Gerçekten bu müesseseyle taraflar, dava sırasındaki usul işlemlerini bir kereye mahsus olarak düzeltebilecektir. Usul işlemleri kavramıyla ifade edilmek istenen şey, bütün usul işlemlerinin ıslah yolu ile düzeltilebileceği değildir. Zira bazı usul […]

Back To Top
manavgat avukat

İletişim:

+905425139898

+902425139898

info@antalya.law

Adres

Hacet Mahallesi, Canlılar Sokak,
Avukatlar İş Merkezi, No: 7, Daire: 2-3
Alanya / Antalya

Copyright © 2020 Aşıkoğlu Hukuk ™ Aşıkoğlu Uluslararası Hukuk Bürosu, Her Hakkı Saklıdır

Aşıkoğlu Law ™ International Law Office