Hastalanma riskinin en aza indirilmesi için hem işyeri temizliği hem de işçilerin hal ve hareketleriyle birlikte kişisel temizlikleri önem arz etmektedir. Bu anlamda, işveren, iş ortamının hijyenini sağlamalı, işçilerin kullanacağı dezenfektanları hazır bulundurmalı, gerekli hallerde maske tedarik etmeli, yurt dışı seyahatleri mutlaka ertelemeli ve gerekli karantina önlemi alınmalı, işçileri konuya dair bilgilendirmeli ve işyeri hekimi kanalıyla işçileri gözetim altında tutmalıdır.
Gerekli önlemleri almayan işveren, işyerinde Coronavirüsüne yakalanan işçilere karşı, iş kazası açısından sorumlu olacaktır. Öte yandan da işverenin gerekli tebdirleri almaması, işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshi için temel oluşturabilecektir.
Özellikle ekranla çalışabilecek olanlar için teknoloji, uzaktan çalışma denilen evden veya işyeri dışından çalışmayı mümkün kılmaktadır. İş mevzuatımızda da yasal dayanağı olan uzaktan çalışma, kalabalık ortamlardan uzak durmayı gerektiren bugünlerde de mutlaka uygulanmalıdır. Yine de uzaktan çalışma kararı alan işveren, bu kararı sayesinde işçinin sağlığına ilişkin sorumluluktan kurtulamayacaktır.
Belirsiz fakat geçici olması ümit edilen süreyle uzaktan çalışmaya karar veren işveren, uzaktan çalışmanın kurallarını belirlemeli, gerekli düzenlemeleri işçiye sağlamalı, işçinin sağlığı konusunda onu bilgilendirmeli ve yönlendirmelidir.
İş ortamındaki kalabalığı engellemek için işverenler işçileri ücretli izne çıkartabilir. Bunun için işçilerin onayının alınmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. İşçinin ücretli izne çıkmak istemesi durumundaysa bu talebini bir ay önceden işverene bildirmesi ve işverenin bu talebe onay vermesi gerekmektedir.
İş ortamında kalabalığın azaltılması için alınabilecek önlemlerden biri de işçinin ücretsiz izne çıkartılmasıdır. Bunun için işveren ücretsiz izne çıkartma teklifini işçiye iletmeli, işçi de 6 gün içerisinde buna yazılı onay vermelidir. İşçinin onayı olmaksızın işveren tarafından ücretsiz izne çıkartılması, iş sözleşmesinin feshi durumunu oluşturur.
Salgın hastalık, mevzuatta kısa çalışma uygulamasına geçilmesi için öngörülen nedenlerden biridir. Kısa çalışma uygulamasına geçilerek, sigortalılara çalışamadıkları dönem için en azından gelir desteği sağlanabilir.
Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma süreçlerinin geçici olarak en az 3’te 1 oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az 4 hafta süreyle durdurulması hallerinde, işveren İŞKUR’a başvurarak, işyerinde 3 ayı aşmamak üzere (Cumhurbaşkanı kararıyla 6 aya kadar çıkartılabilir) sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlanmasını talep edebilir. Kısa çalışma kapsamında, işçilere kısa çalışma ödeneği ödenmesi ve Genel Sağlık Sigortası primleri ödenmesi hizmetleri sağlanmaktadır.
Özkaya, “Böylelikle hem erişilebilirlik artmış olacak hem de başvuru süreçlerinin daha hızlı, etkin ve şeffaf…
Avukatlık asgari ücret tarifesinin belirlenmesi önce Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, avukatların taleplerini dile…
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, bireysel başvurunun 13. yılı dolayısıyla düzenlenen sempozyumda, 1 Ekim 2025…
İstanbul Barosu Başkanı ve baro yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan ceza davasının ikinci duruşması Silivri’de…
Türkiye'de son yıllarda tutuklamaların artması ve uzun tutukluluk süreleri cezaevi nüfuslarını da patlattı. 295 bin…
Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle 37 ile yeni emniyet müdürü atandı, 22 ilin emniyet müdürü…