Menu
En iyi Manavgat Avukatı
  • Anasayfa
  • Biz
  • İletişim
  • Blog
Close Menu
11/06/2021

Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması İçin Nasıl Bir Yol İzlenmelidir?

Manavgat Avukat Makaleler

Hukukumuzda nafaka, boşanma davasının açılmasıyla birlikte mahkemenin boşanma süresince geçerli olacak şekilde veya boşanmanın sonucuna göre ödenmesine hükmettiği paraya denir. Türk hukuk düzenimizde 4 çeşit nafaka türü vardır. Bunlar; Tedbir Nafakası, İştirak Nafakası, Yoksulluk Nafakası ve Yardım Nafakasıdır.

Tedbir nafakası, boşanma davası devam ederken yoksulluğa düşecek olan eşe, diğer eş tarafından geçici olarak ve geçimine yetecek miktarda yapılan ödemedir.

İştirak nafakası, velayet kendisine verilmeyen eşin maddi imkanları ölçüsünde velayet kendisinde bulunan eşe müşterek çocuğun geçimini sağlayabilmesi için yaptığı ödemedir. Hakim bu nafakaya, boşanma kararı ile birlikte talep aramaksızın hükmedebilir.

Yoksulluk nafakası boşanma kararı ile birlikte hakimin hükmetmesi gereken nafaka çeşitleri arasında yer alır. Talep edecek olan eş boşanma dolayısıyla yoksulluğa düşeceği iddiasında bulunur. Yoksulluk nafakası talebinde bulunacak olan eşin, diğer eşe göre daha az kusurlu olması veya hiç kusurlu olmaması gerekir. Aksi halde talebi kabul edilmeyecektir. Tarafların eşit kusurlu olması durumunda da yoksulluk nafakası talep etmek mümkün olup, bunun yanı sıra anlaşmalı boşanma durumunda da yine taraflar, kendi belirleyecekleri miktarda bir yoksulluk nafakasına hükmedilmesi konusunda anlaşma sağlayabilirler.

Yardım nafakası ise, yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşecek olan üstsoy, altsoy ve kardeşlere, refah içerisinde olan kişinin maddi gücü oranında yardımda bulunmasıdır.

Peki Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması için Nasıl Bir Yol İzlenmelidir? Boşanma sonucunda lehine yoksulluk nafakası hükmedilen taraf, nafaka alacaklısı olarak adlandırılır. Nafaka borçlusu tarafın, üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesi ve bu nafakayı ödemesi gerekmektedir. Peki bu nafaka ne kadar süre ile ödenir?

TMK 176/3. maddesi “İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.” hükmünü içermektedir.

Bu madde uyarınca, nafaka alacaklısı kişinin evlenmesi veya taraflardan herhangi birinin ölmesi halinde, nafaka kendiliğinden ortadan kalkar. Bu iki halde, nafakanın kaldırılması talebiyle bir dava açmaya gerek kalmayacaktır. Nafaka borçlusunun borcunu ödememesi ve hakkında icra takibi başlatılması halinde dahi, nafaka alacaklısının evlenmesi durumunda, İcra Dairesi’ne alacaklının evlendiği gerekçesiyle dosyanın kapatılmasını talep hakkı mevcuttur. Elbette ki böyle bir durumda öncelikle dosya hesabı güncellenecek ve evlenme tarihinden önceki borçların ödenmiş olması halinde dosya kapatılacaktır. Boşanma durumunda tarafların birbirlerinin sosyal hayatlarıyla ilgili doğrudan bilgi sahibi olamaması, bu nedenle evlenme tarihini bilememe ihtimali yüksektir. Nafaka borçlusu böyle bir durumda İcra Dairesi’nden bu durumun araştırılmasını talep edebilir. Nafaka alacaklısına fazladan bir ödeme yapıldığının tespiti halinde, nafaka alacaklısı bunların iadesini talep edebilir.

İlgili maddede yer alan, alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hallerinde ise borçlu tarafın Nafakanın Kaldırılması talepli bir dava açması gerekir. Zira kanunda da açıkça belirtildiği üzere bu hallerde nafaka, yalnızca mahkeme kararıyla kaldırılabilir. Davacı olan nafaka borçlusu, bu iddialarını destekleyen delillerini de dilekçesiyle birlikte sunmalı, bu hususta dinlenecek tanıkları var ise onları da belirtmelidir. Yargıtay kararları da bu iddiaların ispatlanması durumunda nafakanın kaldırılması gerektiği yönündedir.

Nafakanın kaldırılması davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemesi, eğer Aile Mahkemesi bulunmuyor ise Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, nafaka alacaklısı eşin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir.

Hukuk Muhakemeleri Kanununda Yapılan Değişiklikler Sonraki yazı

Related Posts

Makaleler

Ceza Hakiminin Kararlarının Hukuk Hakimleri Açısından Bağlayıcılığı

Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesine etkisi,  TBK.m.74’de düzenlenmiş ve bu maddede ceza-hukuk ilişkisinin tümünü değil yalnızca haksız eylemden doğan tazminat davaları yer almış bulunmaktadır. 6098 sayılı yeni TBK. 74.maddesine göre : “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi […]

Makaleler

Hırsızlık Suçu Ve Unsurları

Tck madde 141’de düzenlenen hırsızlık suçu, zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malın, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alınması olarak tanımlanmıştır. Hırsızlık suçunun konusunu başkasına ait bir mal oluşturur. Mal taşınabilir bir nitelikte olmalıdır. Taşınmaz mallar bu suçun konusu olamazlar. Ayrıca mail fail dışında başka bir kişiye ait olması gerekir. […]

Makaleler

Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması Nedir?

Türk Ceza Kanunu’muzun 170. maddesinde düzenlenen Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması suçu,  kişilerin malvarlıkları, vücut bütünlüğü ve yaşam haklarına yönelik olarak gerçekleştirilen, tehlike arz eden eylemlerin cezalandırılması ve bu sayede insanların huzur, sükun ve güven içerisinde sosyal yaşantılarının devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması suçu, seçimlik hareketli, yani birden fazla ve farklı eylemle […]

Makaleler

Hangi Hallerde Sanık Hakkında Beraat Kararı Verilir?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2. maddesinde; Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması, Yüklenen suç açısından failin kast ve taksinin bulunmaması, Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması, Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması hallerinde beraat kararı verileceği düzenleme altına alınmıştır. Hakkında ceza […]

Makaleler

Ceza Davasında Düşme Kararı Verilmesi Nedir? Şartları Nelerdir?

Düşme kararı, CMK 223/8. maddesinde sayılan hüküm çeşitlerinden biridir. Genel olarak TCK’da öngörülen düşme sebeplerinin var olması veya soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmemiş olması hallerinde düşme kararı verilir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen düşme sebepleri şu şekildedir; 1-) Sanığın Ölümü: TCK m.64 uyarınca sanığın ölümü halinde açılmış olan kamu davasının düşürülmesine karar verilir. 2-) Genel […]

Back To Top
manavgat avukat

İletişim:

+905425139898

+902425139898

info@antalya.law

Adres

Hacet Mahallesi, Canlılar Sokak,
Avukatlar İş Merkezi, No: 7, Daire: 2-3
Alanya / Antalya

Copyright © 2020 Aşıkoğlu Hukuk ™ Aşıkoğlu Uluslararası Hukuk Bürosu, Her Hakkı Saklıdır

WhatsApp us